Kareem Abdul Jabbar
Kareem Abdul-Jabbar NBA'den emekli olduğunda 42 yaşındaydı. NBA tarihindeki hiç bir oyuncu o güne kadar onun attığı kadar fazla sayı atamamış , en değerli oyuncu ödülünü kazanamamış ve onun olduğu kadar All-Star olamamıştı.Kişisel ve takım bazında Kareem'inkariyerine baktığımız zaman efsanevi basketbolcunun büyük başarılara imza attığını görürsünüz.
Yılın çaylağı , 6 NBA Şampiyonluğu , 6 MVP ödülü , 2 kez NBA finalleri MVP'si , tam 19 kere All-Star oluşu , 2 kez sayı kralı olması ve hem 35. hem de 50.All-Star yıl dönümlerinde NBA'in en iyi 50 oyuncusu arasında yerini alabilmesi onu görkemli bir oyuncu haline getiriyordu. Diğer oyuncular onu tutmakta hayli güçlük çekerlerdi.Katı savunmalara karşı fiziğinin üstünlüğünü kullanmasını çok iyi biliyordu.Savunmalar karşı zorlandığında Kareem daha önce kimsenin görmediğive başvurmadığı kendine has hareketini yapıyordu ; Sky Hook(Çengel). Ünlü basketbolcunun belki bilerek , belki de farkında olmadan başvurduğu bu yöntem yıllar ilerledikçe yaptığı hücumlarda en etkili silahı oluyor ve basketbol literatürene yeni bir terim kazandırıyordu. İlk etaplarda Kareem'in bu harekete göze pek hoş gelmesede (Amerikalılar tarafından Unsexy diye tarif ediliyordu ) zamanla bir çok oyuncu tarafından kullanılır hale geldi. Kariyerinin son dönemlerine doğru Uluslarası Basketbol Taraftarları Şefkat Ödülünü kazanması onu aslında saha içinde olduğu kadar saha dışında ve tüm profesyonelliği boyuncada ne kadar çok sevildiğinin bir göstergesiydi.
Kareem özel bir adamdı.Basından olabildiğince kaçınır ve ondan uzak dururdu. Bu tavrı zaman zaman çokça eleştirilmesine neden oluyordu.Kareem ile Los Angeles Lakersta tam sekiz sezon çalışan Pat Riley Sports Illustraded dergisine onun hakkında şöyle diyordu ; Neden daha fazla yargılıyorsunuz onu? Bir insan tüm rekorları kırdığı , şampiyonluklar kazandığı zaman neden ona tahammül edemiyorsunuz? Onu neden yargılıyorsunuz?Hadi gelin onu tüm zamanların en iyi oyuncusu ilan edelim.İşte gelmiş geçmiş en iyi basketbolculardan biri olan Kareem Abdul Jabbar'ın ilgi çekici hikayesi ;
Kareem Abdul-Jabbar Amerika NewYork'ta ikinci dünya savaşının bitmesinden iki yıl sonra Lewis Alcindor Jr. olarak dünyaya geldi.Koruyucu bir anne ile katı bir babanın tek çocuğu olan Lew gergin bir ortamda büyüdü.Harlem'in en uzun boylu çocuklarından biriydi.Alcindor okul arkadaşlarından farklı olarak kendisinde garip bir şeyler görmeye başladı.Bu hiç kuşkusuz basketbola olan ilgisi ve yeteneğiydi.Power Memorial da bir süre oynadıktan sonra üniversite için UCLA ya kaydını yaptırdı ve Amerikanın en önemli ve ünlü koçlarından John Wooden'ın takımında oynamaya başladı.
Alcindor üniversite ortalamalarını alt üst etmeye başlamıştı.Dikkat çekmesi hiçte zor olmadı.1967 de yılın oyuncusu seçildi , 1969 da Sporting News , United Press International , Associated Press ve Amerikan Basketbol Yazarları Derneği tarafından yine en iyi oyuncu seçiliyordu.Kazanmış olduğu ödüller ve göstermiş olduğu sıradışı performans ile Alcindor NCAA (Amerika Üniversiteleri Basketbol Birliği) in bugüne kadar en çok göze çarpan oyuncusu olmayıda başarıyordu.Pivot pozisyonunda oynayan Alcindor UCLA'nın kazandığı üç şampiyonlukta da büyük pay sahibi oldu.
1969 da yapılan NBA oyuncu draftlarında Alcindoru birinci sıradan seçen şanslı takım Milwaukee Bucks oldu.(Phoenix Suns ve Milwaukee Bucks un Alcindor'u seçebilmek için aralarında yazı tura attıkları kulis arkası haberlerde birçok kez dile getirilmiştir.)Alcindor dan önce NBA tarihine damgasını vurmuş iki oyuncu bulunuyordu.Bunlardan biri Boston Celtics'i henüz yeni bırakan efsanevi oyuncu Bill Russell , bir diğeri ise 35 yaşına gelmiş fakat hale etkili oyunlar çıkaran Wilt Chamberlain idi. NBA tarihine öncelikle çok iyi bir pivot olarak damgasını vurmasının sırası gelmişti.1969-70 sezonunda genç oyuncu önderliğinde Bucks doğu konferansında 56 galibiyet , 26 mağlubiyet gibi iyi bir ortalama ile ikinci sırayı aldı.Alcindor birdenbire büyük bir star olmuş , daha çaylak sezonunda 28.8 sayı ortlaması ile ligde ikinci sıraya kadar yükselmiş 14.5 ribaund ortalamasıyla 3.lüğe oturmuş ve tahmin edilebileceği gibi yılı çaylağı ödülüne layık görülerek gerçekten tatmin edici bir başlangıç yapmıştı.
Alcindoru takıma kazandırmadan önce vasat bir görüntü çizen Milwaukee Bucks takımı off-season(ölü sezon) boyunca takımda bazı değişiklikler yaptı.Cincinati Royals'tan 31 yaşındaki oyun kurucu Oscar Robertson'un takıma katılmasının ardından ilk beş oyuncuları destekleyici bir bench(yedek klübesi) oluşturuldu.Bobby Dandridge , Jon McGlocklin , Greg Smith ve genç oyuncu Lucius Allen takımın yeni silahları oldular.Milwaukee kadrosuna kattığı yeni oyuncular ile daha çok güçlenmişti.Üstüne üstlük Lewis Alcindor gibi daha ilk sezonunda yıldız olmuş bir oyuncu ile başladıkları ligde 66 galibiyet ile 1970-71 sezonunda imkansızı başarıyorlardı.Alcindor NBA'in MVP'si seçiliyor ve 31.7 sayı ortalaması ile ligin en fazla sayı atan oyuncusu oluyordu.Milwaukee finalde Baltimore Bullets ile karşılaşıyor ve oynanan maçların sonunda Alcindor finallerin en değerli oyuncusu oluyordu.
1971-72 sezonundan önce Hristiyanlığın Katol,k mezhebine bağlı olan Lewis Alcindor Müslümanlığı seçerek adını (hepimizin hafızalarına kazınmış olan) Kareem Abdul-Jabbar ile ddeğiştirdi.Sezon sonunda yine sayı krallığına ulaşan (34. Kareem bir kez daha MVP seçiliyor ve Doğu konferansı liderliğini kimseye kaptırmıyordu.1973-74 sezonunda Abdul-Jabbar ligdeki 5.yılında 3.kez MVP ödülünü kazanarak NBA'in en önemli beş kategorisinde önemli rakamlara ulaşıyordu.(Sayı :27.0 ile üçüncü , ribaund : 14.5 ile dördüncü , blok :283 ile ikinci , ve şut isabetinde ikinci )
Bu sırada Wilt Chamberlain Lakers'ta basketbol yaşamına son noktayı koymuş ve Lakers 30 galibiyet , 52 mağlubiyet ile Batı'da son sırada yer alarak belki de tarihinin en kötü oyunlarını çıkarıyordu.Beklenen oldu ve Abdul-Jabbar Lakers ile anlaştı.Kareem yeni takımında oynadığı ilk sezonunda yani NBA deki 7.sezonunda 27.7 sayı 16.9 ribaund ortalamaları ile 4.kez MVP olmaya hak kazanıyordu.Kareem yeni takımına ve taraftarlarına kazandığı bu ödül ile merhaba diyordu.Bir sonraki sezonda Jerry West takımın başına geçti ve takımı lig tarihinin en iyi istatistiği olan 53 galibiyet ve 29 mağlubiyet ile zirveye taşıdı.Abdul-Jabbar 26.2 sayı , 13.3 ribaund ve yaptığı 261 blok ile 8.senesinde 5.MVP sini kazanarak Bill Russell'ın rekorunu egale ediyordu. Kareem2in bu başarılarına karşın Bill Walton'lı Portland Trail Blazers 'da konferans finallerinde Lakers'ı adeta süpürüyordu.
Kareem Abdul-Jabbar'ın büyük çabalarına rağmen Lakers sonraki iki sezonu ligin orta sıralarında tamamladı ve hayalini kurduğu şampiyonluğa ulaşamadı.Ortalamalarını yükseltmeye ve iyi oynamaya devam eden Kareem'in önünü kesebilecek tek bir etken vardı ; sakatlık , 1977-78 sezonunda eski takımı Milwaukee'ye karşı oynarken Bucks'un çaylak oyuncusu Kent Benson ile girdiği kavga sonucu elini kırması onu sahalardan 20 maç uzak bıraktı.Bu süreç içerisinde işi iyice zorlaşan Lakers genç oyuncular Jamaal Wilkes ve Norm Nixon'ı kullanarak başarılı olmaya çalıştıysada hiç bir şekilde başarı sağlayamayarak sıradan bir takım hüviyetine büründü.
1979'da Utah Jazz'dan alınan birinci round draft hakkı ile Lakers Michigan State Üniversitesinden uzun boylu oyun kurucu Earvin"Magic"Johnson'u seçti.Johnson'un dehşete düşürücü oyun zekası ve yıldırım hızında fast-breakler ile Show-Time olarak adlandırılan Lakers maçları daha farklı bir havada oynanıyor rakip takımlar Los Angelesa seyahat etmeye korkar hale geliyordu.Johnson'un takıma katıldığı sezon Lakers bu müthiş ikilinin önderliğinde 60 maç kazanıyordu.Lakers final serisinin 5.maçında 76'ers ın karşısına çıktığında efsanevi oyuncu Kareem Abdul-Jabbar'ın ciddi bir biçimde bileği burkuldu.
Buna rağmen Kareem attığı 40 sayı ile takımını serinin altıncı maçına taşıdı. 33 yaşındaki tecrübeli oyuncu elinden geleni fazlasıyla yerine getirmişti.Ama sakatlığı onun final maçında oynamasına iizin vermiyordu.Herkes ligin en iyi pivotunun yerinde kimin oynayacağını düşünürken Lakers sahaya bilindik bir beşle çıkıyordu.Kareem haricinde alışıla gelmiş bu oyuncular arasında en fazla dikkati çeken 20 yaşındaki çaylak oyuncu Magic Johnson^'un oyun kurucu pozisyonundan pivot mevkiine geçiş yapmasıydı.Bu dikkat çekmektende öte herkesi şaşırtacak bir durumdu.Maçın sonunda Magic 42 sayı , 15 ribaund , 5 asist ile yıldızlaşırken Lakers , 76'ers ı 123-107 yeniyor ve şampiyonluğa ulaşıyordu.Takımı son maça kadar taşıyan 33 yaşındaki Kareem ise sezon boyunca 24.8 sayı ve 10.8 ribaund ortalamaları ile oynayarak kariyerin 6.MVP ödülünü kazanıyordu.
Abdul-Jabbar Lakers'ta oynadığı sonraki 6 sezonda da sayı ortalamalarını hiç 20 sayının altına indirmedi.Ribaund ortalamaları ise 6 ile 8 arasında bir düşüş gösterdi.Buna rağmen Kareem ilerlemiş yaşına meydan okuyarak maç başına 32 ila 35 dakika arasında oynama başarısı gösterdi ve takımının yine en büyük kozu oldu.
Magic Johnson ünlü spor yazarı Gary Smith ile yapmış olduğu bir röportajda Kareem için "O tüm sporlar içerisindeki en güzel atlettir" demişti.Abdul-Jabbar'ın kariyerinin sonlarına doğru yapmış olduğu fitness programları belki de onun için en iyi çalışma olmuştu.Formunu muhafaza edebilmek ve gücünden düşmemek için o da bu çalışmalara çokca önem verdi.Yoga ve dövüş sporu çalışarak bacak ve kollarını daha güçlü ve hazır tuttu.Çıkacağı her maçtan önce stresini azaltmak için yapmış olduğu meditasyonlar ise onun işini ne derece önemsediğinin bir göstergesiydi.
5 Nisan 1984'te Lakers'ın Utah Jazz ile Las Vegasta oynadığı maç Kareem için kariyerinin en mükemmel anlarıydı.Magic'ten aldığı pası patentli çengel atışı ile baskete çeviren tecrübeli oyuncu böylelikle kariyerinin 31420.sayısına ulaşıyor ve NBA'in en fazla sayı atan basketbolcusu Wilt Chamberlain'in rekorunu da geçmiş oluyordu.Artık NBA'in en çok sayı atan basketbolcusu Kareem Abdul--Jabbar dı.
Lakers onunla birlikte son 10 sezonda tam 8 kere NBA finallerine kalıyor ve 5 kez mutlu sona ulaşıyordu.1979-80 ile 1988-89 arası Boston ve Philadelphia yı 2 kez yenerlerken Detroit Pistons'ı bir kez şampiyonluktan ediyorlardı.Lakers'ın Boston ile karşılaştığı 1985 serileri Kareem için belkide en tatmin edici maçlardı.38 yaşında kariyerinin doruklarına ulaşmış bir basketbolcu olan Kareem2in bazı otoritelere göre emekliye ayrılma vakti çoktan gelmişti.Serinin ilk maçında Robert Parish ile eşleşen Jabbar sadece 12 sayıda kalmış 3 ribaund alabilmişti.Celtics o maçta Lakers'ı 148-114 gibi farklı bir skorla geçerken otoritelerin tezleride bir hayli güçlenmişti.
Maçtan sonraki iki gün içerisinde Abdul-Jabbar zamanını bir çok maç kaseti izleyip bir saati geçen koşu alıştırmaları yaparak geçirdi.Serinin ikinci maçında tecrübeli oyuncu tüm otoriteleri yanıltarak 30 sayı , 17 ribaund , 8 asist ve 3 blok ile oynadı ve maçı Lakers'ın 109-102 almasını sağladı.Jabbar onca eleştirilere finallerin MVP'si olarak cevap veriyordu.
Ünlü oyuncu 1985'te kazandığı şampiyonluğun diğerlerine oranla daha değerli olduğunu söylüyordu.40 yaşına geldiğinde herkes Kareem'in baskeybolu bırakacağını düşünürken Lakers onunla iki senelik bir kontrat daha imzaladı.Kareem son sezonunda yine final görmeyi başardı.Detroit ile oynanan üçüncü maçta 24 sayı , 13 ribaund ile sezonun en yüksek rakamlarına ulaşıyordu.Buna rağmen Lakers özellikle Johnson ve Byron Scott'ın sakatlıklarının da etkisiyle şampiyonluğa veda etti.Son maçında Jabbar sadece 7 sayı atabildi.Son sezonunda sayı ortalaması 10.1 e kadar düştüysede Kareem Abdul-Jabbar kariyerine birçok başarıyı sığdırmayı bildi. Tüm kariyeri boyunca 38387(24.6 ort.) sayı atan Kareem , 17440 ribaund aldı ve 3189 blok yaptı. 20 senelik uzun kariyeri süresince tam 1560 maça çıkarak adeta bir rekora imza attı.
Emekli olduğundan beri eğlence sektöründe çalışan Kareem aynı zamanda bir basketbol elçisi...1995 yılında basketbol sporunun en prestijli ödüllerinden biri olan Naismith Memorial Basketball Hall of Fame'e layık görülen oyuncu patentli hareketi Sky-Hook ile bir çok basketbolcuya ilham kaynağı olup dünya spor tarihinde bir ilke imza atarak adını ve yaptıklarını gelecek nesillere taşımasını bildi.
Kareem Abdul-Jabbar NBA'den emekli olduğunda 42 yaşındaydı. NBA tarihindeki hiç bir oyuncu o güne kadar onun attığı kadar fazla sayı atamamış , en değerli oyuncu ödülünü kazanamamış ve onun olduğu kadar All-Star olamamıştı.Kişisel ve takım bazında Kareem'inkariyerine baktığımız zaman efsanevi basketbolcunun büyük başarılara imza attığını görürsünüz.
Yılın çaylağı , 6 NBA Şampiyonluğu , 6 MVP ödülü , 2 kez NBA finalleri MVP'si , tam 19 kere All-Star oluşu , 2 kez sayı kralı olması ve hem 35. hem de 50.All-Star yıl dönümlerinde NBA'in en iyi 50 oyuncusu arasında yerini alabilmesi onu görkemli bir oyuncu haline getiriyordu. Diğer oyuncular onu tutmakta hayli güçlük çekerlerdi.Katı savunmalara karşı fiziğinin üstünlüğünü kullanmasını çok iyi biliyordu.Savunmalar karşı zorlandığında Kareem daha önce kimsenin görmediğive başvurmadığı kendine has hareketini yapıyordu ; Sky Hook(Çengel). Ünlü basketbolcunun belki bilerek , belki de farkında olmadan başvurduğu bu yöntem yıllar ilerledikçe yaptığı hücumlarda en etkili silahı oluyor ve basketbol literatürene yeni bir terim kazandırıyordu. İlk etaplarda Kareem'in bu harekete göze pek hoş gelmesede (Amerikalılar tarafından Unsexy diye tarif ediliyordu ) zamanla bir çok oyuncu tarafından kullanılır hale geldi. Kariyerinin son dönemlerine doğru Uluslarası Basketbol Taraftarları Şefkat Ödülünü kazanması onu aslında saha içinde olduğu kadar saha dışında ve tüm profesyonelliği boyuncada ne kadar çok sevildiğinin bir göstergesiydi.
Kareem özel bir adamdı.Basından olabildiğince kaçınır ve ondan uzak dururdu. Bu tavrı zaman zaman çokça eleştirilmesine neden oluyordu.Kareem ile Los Angeles Lakersta tam sekiz sezon çalışan Pat Riley Sports Illustraded dergisine onun hakkında şöyle diyordu ; Neden daha fazla yargılıyorsunuz onu? Bir insan tüm rekorları kırdığı , şampiyonluklar kazandığı zaman neden ona tahammül edemiyorsunuz? Onu neden yargılıyorsunuz?Hadi gelin onu tüm zamanların en iyi oyuncusu ilan edelim.İşte gelmiş geçmiş en iyi basketbolculardan biri olan Kareem Abdul Jabbar'ın ilgi çekici hikayesi ;
Kareem Abdul-Jabbar Amerika NewYork'ta ikinci dünya savaşının bitmesinden iki yıl sonra Lewis Alcindor Jr. olarak dünyaya geldi.Koruyucu bir anne ile katı bir babanın tek çocuğu olan Lew gergin bir ortamda büyüdü.Harlem'in en uzun boylu çocuklarından biriydi.Alcindor okul arkadaşlarından farklı olarak kendisinde garip bir şeyler görmeye başladı.Bu hiç kuşkusuz basketbola olan ilgisi ve yeteneğiydi.Power Memorial da bir süre oynadıktan sonra üniversite için UCLA ya kaydını yaptırdı ve Amerikanın en önemli ve ünlü koçlarından John Wooden'ın takımında oynamaya başladı.
Alcindor üniversite ortalamalarını alt üst etmeye başlamıştı.Dikkat çekmesi hiçte zor olmadı.1967 de yılın oyuncusu seçildi , 1969 da Sporting News , United Press International , Associated Press ve Amerikan Basketbol Yazarları Derneği tarafından yine en iyi oyuncu seçiliyordu.Kazanmış olduğu ödüller ve göstermiş olduğu sıradışı performans ile Alcindor NCAA (Amerika Üniversiteleri Basketbol Birliği) in bugüne kadar en çok göze çarpan oyuncusu olmayıda başarıyordu.Pivot pozisyonunda oynayan Alcindor UCLA'nın kazandığı üç şampiyonlukta da büyük pay sahibi oldu.
1969 da yapılan NBA oyuncu draftlarında Alcindoru birinci sıradan seçen şanslı takım Milwaukee Bucks oldu.(Phoenix Suns ve Milwaukee Bucks un Alcindor'u seçebilmek için aralarında yazı tura attıkları kulis arkası haberlerde birçok kez dile getirilmiştir.)Alcindor dan önce NBA tarihine damgasını vurmuş iki oyuncu bulunuyordu.Bunlardan biri Boston Celtics'i henüz yeni bırakan efsanevi oyuncu Bill Russell , bir diğeri ise 35 yaşına gelmiş fakat hale etkili oyunlar çıkaran Wilt Chamberlain idi. NBA tarihine öncelikle çok iyi bir pivot olarak damgasını vurmasının sırası gelmişti.1969-70 sezonunda genç oyuncu önderliğinde Bucks doğu konferansında 56 galibiyet , 26 mağlubiyet gibi iyi bir ortalama ile ikinci sırayı aldı.Alcindor birdenbire büyük bir star olmuş , daha çaylak sezonunda 28.8 sayı ortlaması ile ligde ikinci sıraya kadar yükselmiş 14.5 ribaund ortalamasıyla 3.lüğe oturmuş ve tahmin edilebileceği gibi yılı çaylağı ödülüne layık görülerek gerçekten tatmin edici bir başlangıç yapmıştı.
Alcindoru takıma kazandırmadan önce vasat bir görüntü çizen Milwaukee Bucks takımı off-season(ölü sezon) boyunca takımda bazı değişiklikler yaptı.Cincinati Royals'tan 31 yaşındaki oyun kurucu Oscar Robertson'un takıma katılmasının ardından ilk beş oyuncuları destekleyici bir bench(yedek klübesi) oluşturuldu.Bobby Dandridge , Jon McGlocklin , Greg Smith ve genç oyuncu Lucius Allen takımın yeni silahları oldular.Milwaukee kadrosuna kattığı yeni oyuncular ile daha çok güçlenmişti.Üstüne üstlük Lewis Alcindor gibi daha ilk sezonunda yıldız olmuş bir oyuncu ile başladıkları ligde 66 galibiyet ile 1970-71 sezonunda imkansızı başarıyorlardı.Alcindor NBA'in MVP'si seçiliyor ve 31.7 sayı ortalaması ile ligin en fazla sayı atan oyuncusu oluyordu.Milwaukee finalde Baltimore Bullets ile karşılaşıyor ve oynanan maçların sonunda Alcindor finallerin en değerli oyuncusu oluyordu.
1971-72 sezonundan önce Hristiyanlığın Katol,k mezhebine bağlı olan Lewis Alcindor Müslümanlığı seçerek adını (hepimizin hafızalarına kazınmış olan) Kareem Abdul-Jabbar ile ddeğiştirdi.Sezon sonunda yine sayı krallığına ulaşan (34. Kareem bir kez daha MVP seçiliyor ve Doğu konferansı liderliğini kimseye kaptırmıyordu.1973-74 sezonunda Abdul-Jabbar ligdeki 5.yılında 3.kez MVP ödülünü kazanarak NBA'in en önemli beş kategorisinde önemli rakamlara ulaşıyordu.(Sayı :27.0 ile üçüncü , ribaund : 14.5 ile dördüncü , blok :283 ile ikinci , ve şut isabetinde ikinci )
Bu sırada Wilt Chamberlain Lakers'ta basketbol yaşamına son noktayı koymuş ve Lakers 30 galibiyet , 52 mağlubiyet ile Batı'da son sırada yer alarak belki de tarihinin en kötü oyunlarını çıkarıyordu.Beklenen oldu ve Abdul-Jabbar Lakers ile anlaştı.Kareem yeni takımında oynadığı ilk sezonunda yani NBA deki 7.sezonunda 27.7 sayı 16.9 ribaund ortalamaları ile 4.kez MVP olmaya hak kazanıyordu.Kareem yeni takımına ve taraftarlarına kazandığı bu ödül ile merhaba diyordu.Bir sonraki sezonda Jerry West takımın başına geçti ve takımı lig tarihinin en iyi istatistiği olan 53 galibiyet ve 29 mağlubiyet ile zirveye taşıdı.Abdul-Jabbar 26.2 sayı , 13.3 ribaund ve yaptığı 261 blok ile 8.senesinde 5.MVP sini kazanarak Bill Russell'ın rekorunu egale ediyordu. Kareem2in bu başarılarına karşın Bill Walton'lı Portland Trail Blazers 'da konferans finallerinde Lakers'ı adeta süpürüyordu.
Kareem Abdul-Jabbar'ın büyük çabalarına rağmen Lakers sonraki iki sezonu ligin orta sıralarında tamamladı ve hayalini kurduğu şampiyonluğa ulaşamadı.Ortalamalarını yükseltmeye ve iyi oynamaya devam eden Kareem'in önünü kesebilecek tek bir etken vardı ; sakatlık , 1977-78 sezonunda eski takımı Milwaukee'ye karşı oynarken Bucks'un çaylak oyuncusu Kent Benson ile girdiği kavga sonucu elini kırması onu sahalardan 20 maç uzak bıraktı.Bu süreç içerisinde işi iyice zorlaşan Lakers genç oyuncular Jamaal Wilkes ve Norm Nixon'ı kullanarak başarılı olmaya çalıştıysada hiç bir şekilde başarı sağlayamayarak sıradan bir takım hüviyetine büründü.
1979'da Utah Jazz'dan alınan birinci round draft hakkı ile Lakers Michigan State Üniversitesinden uzun boylu oyun kurucu Earvin"Magic"Johnson'u seçti.Johnson'un dehşete düşürücü oyun zekası ve yıldırım hızında fast-breakler ile Show-Time olarak adlandırılan Lakers maçları daha farklı bir havada oynanıyor rakip takımlar Los Angelesa seyahat etmeye korkar hale geliyordu.Johnson'un takıma katıldığı sezon Lakers bu müthiş ikilinin önderliğinde 60 maç kazanıyordu.Lakers final serisinin 5.maçında 76'ers ın karşısına çıktığında efsanevi oyuncu Kareem Abdul-Jabbar'ın ciddi bir biçimde bileği burkuldu.
Buna rağmen Kareem attığı 40 sayı ile takımını serinin altıncı maçına taşıdı. 33 yaşındaki tecrübeli oyuncu elinden geleni fazlasıyla yerine getirmişti.Ama sakatlığı onun final maçında oynamasına iizin vermiyordu.Herkes ligin en iyi pivotunun yerinde kimin oynayacağını düşünürken Lakers sahaya bilindik bir beşle çıkıyordu.Kareem haricinde alışıla gelmiş bu oyuncular arasında en fazla dikkati çeken 20 yaşındaki çaylak oyuncu Magic Johnson^'un oyun kurucu pozisyonundan pivot mevkiine geçiş yapmasıydı.Bu dikkat çekmektende öte herkesi şaşırtacak bir durumdu.Maçın sonunda Magic 42 sayı , 15 ribaund , 5 asist ile yıldızlaşırken Lakers , 76'ers ı 123-107 yeniyor ve şampiyonluğa ulaşıyordu.Takımı son maça kadar taşıyan 33 yaşındaki Kareem ise sezon boyunca 24.8 sayı ve 10.8 ribaund ortalamaları ile oynayarak kariyerin 6.MVP ödülünü kazanıyordu.
Abdul-Jabbar Lakers'ta oynadığı sonraki 6 sezonda da sayı ortalamalarını hiç 20 sayının altına indirmedi.Ribaund ortalamaları ise 6 ile 8 arasında bir düşüş gösterdi.Buna rağmen Kareem ilerlemiş yaşına meydan okuyarak maç başına 32 ila 35 dakika arasında oynama başarısı gösterdi ve takımının yine en büyük kozu oldu.
Magic Johnson ünlü spor yazarı Gary Smith ile yapmış olduğu bir röportajda Kareem için "O tüm sporlar içerisindeki en güzel atlettir" demişti.Abdul-Jabbar'ın kariyerinin sonlarına doğru yapmış olduğu fitness programları belki de onun için en iyi çalışma olmuştu.Formunu muhafaza edebilmek ve gücünden düşmemek için o da bu çalışmalara çokca önem verdi.Yoga ve dövüş sporu çalışarak bacak ve kollarını daha güçlü ve hazır tuttu.Çıkacağı her maçtan önce stresini azaltmak için yapmış olduğu meditasyonlar ise onun işini ne derece önemsediğinin bir göstergesiydi.
5 Nisan 1984'te Lakers'ın Utah Jazz ile Las Vegasta oynadığı maç Kareem için kariyerinin en mükemmel anlarıydı.Magic'ten aldığı pası patentli çengel atışı ile baskete çeviren tecrübeli oyuncu böylelikle kariyerinin 31420.sayısına ulaşıyor ve NBA'in en fazla sayı atan basketbolcusu Wilt Chamberlain'in rekorunu da geçmiş oluyordu.Artık NBA'in en çok sayı atan basketbolcusu Kareem Abdul--Jabbar dı.
Lakers onunla birlikte son 10 sezonda tam 8 kere NBA finallerine kalıyor ve 5 kez mutlu sona ulaşıyordu.1979-80 ile 1988-89 arası Boston ve Philadelphia yı 2 kez yenerlerken Detroit Pistons'ı bir kez şampiyonluktan ediyorlardı.Lakers'ın Boston ile karşılaştığı 1985 serileri Kareem için belkide en tatmin edici maçlardı.38 yaşında kariyerinin doruklarına ulaşmış bir basketbolcu olan Kareem2in bazı otoritelere göre emekliye ayrılma vakti çoktan gelmişti.Serinin ilk maçında Robert Parish ile eşleşen Jabbar sadece 12 sayıda kalmış 3 ribaund alabilmişti.Celtics o maçta Lakers'ı 148-114 gibi farklı bir skorla geçerken otoritelerin tezleride bir hayli güçlenmişti.
Maçtan sonraki iki gün içerisinde Abdul-Jabbar zamanını bir çok maç kaseti izleyip bir saati geçen koşu alıştırmaları yaparak geçirdi.Serinin ikinci maçında tecrübeli oyuncu tüm otoriteleri yanıltarak 30 sayı , 17 ribaund , 8 asist ve 3 blok ile oynadı ve maçı Lakers'ın 109-102 almasını sağladı.Jabbar onca eleştirilere finallerin MVP'si olarak cevap veriyordu.
Ünlü oyuncu 1985'te kazandığı şampiyonluğun diğerlerine oranla daha değerli olduğunu söylüyordu.40 yaşına geldiğinde herkes Kareem'in baskeybolu bırakacağını düşünürken Lakers onunla iki senelik bir kontrat daha imzaladı.Kareem son sezonunda yine final görmeyi başardı.Detroit ile oynanan üçüncü maçta 24 sayı , 13 ribaund ile sezonun en yüksek rakamlarına ulaşıyordu.Buna rağmen Lakers özellikle Johnson ve Byron Scott'ın sakatlıklarının da etkisiyle şampiyonluğa veda etti.Son maçında Jabbar sadece 7 sayı atabildi.Son sezonunda sayı ortalaması 10.1 e kadar düştüysede Kareem Abdul-Jabbar kariyerine birçok başarıyı sığdırmayı bildi. Tüm kariyeri boyunca 38387(24.6 ort.) sayı atan Kareem , 17440 ribaund aldı ve 3189 blok yaptı. 20 senelik uzun kariyeri süresince tam 1560 maça çıkarak adeta bir rekora imza attı.
Emekli olduğundan beri eğlence sektöründe çalışan Kareem aynı zamanda bir basketbol elçisi...1995 yılında basketbol sporunun en prestijli ödüllerinden biri olan Naismith Memorial Basketball Hall of Fame'e layık görülen oyuncu patentli hareketi Sky-Hook ile bir çok basketbolcuya ilham kaynağı olup dünya spor tarihinde bir ilke imza atarak adını ve yaptıklarını gelecek nesillere taşımasını bildi.